İstiâze ve Besmele ( الإستعاذة و البسملة )

Her işe başlamanın bir usulü olduğu gibi Kur’ân tilavetine başlamanın da bir usulü vardır. Kari, Kur’ân tilavetine başlamadan önce, kıraat terminolojisinde istiâze ve besmele olarak adlandırılan cümleleri okur. Fakat bunu yaparken, sınırsız bir hak özgürlüğüne değil, bilakis sahih kıraat literatüründe belirlenmiş kurallara istinat eder. Kıraat kitaplarında detaylıca işlenen bu kuralları anlatmaya başlamadan önce istiâze ve besmele hakkında kısaca bilgi vermenin faydalı olacağı kanaatindeyiz.

İstiâze kelimesi, Arapça menşeli bir kelime olup “اَلْعَوْذ” kökünden türemiştir. İstif’âl vezninde olan bu kelime, lügatte  “sığınmak” anlamına gelir. Kur’ân okumaya başlamadan önce, istiâze edilmesi hususunda İslam bilginleri görüş birliği içindedirler. Onların bu ittifaklarına en büyük sebep ise, Nahl Suresi’nin 98. ayetidir. Bahsi geçen ayetin metni şöyledir:

فَإِذَا قَرَأْتَ الْقُرْآَنَ فَاسْتَعِذْ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

İstiâze’nin kaynaklarda geçen birçok sığası vardır. Fakat bunlardan en çok bilineni az önce metnini verdiğimiz ayete de oldukça benzeyen “ أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ ”  cümlesidir. Bu cümle, “Kovulmuş olan şeytandan Allah’a sığınırım” anlamına gelir.

Besmele ise, “بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ” cümlesinin adıdır ve “Esirgeyen ve Bağışlayan Allah’ın adıyla (başlarım!)” manasını ifade eder. Bu kısa açıklamalardan sonra istiâze ve besmele’nin okunuş keyfiyetlerini incelemeye geçebiliriz.

a. Sure Evvelinde İstiâze ve Besmele

Sure evvelindeki vecihlerin sıralaması, Şâtıbî (Mısır) tarikiyle Teysîr (İstanbul) tariki arasında değişiklik arz eder. Sıralama her ne kadar farklı olsa da her iki tarikte de sure evveli için dört vecih söz konusudur. Şâtıbî (Mısır) ve Teysîr (İstanbul) tariklerine göre sure evveli için geçerli olan vecihler şu şekildedir:

a.1) Şâtıbî (Mısır) Tariki’ne Göre

1) Kat’u’l-Kull / قطع الكل: Bu veche göre istiâze okunduktan sonra durulur besmele okunur ve besmele okunduktan sonra da durulup daha sonra sure evvelinden okumaya devam edilir. Vechin tatbiki şöyledir:

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمْ ﴿قَطْعْ﴾ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمْ ﴿قَطْعْ﴾ اَلْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

2) Kat’u’l-Evvel Vaslu’s-Sânî / قطع الأول وصل الثانى: Bu veche göre istiâze okunduktan sonra durulur besmele okunur ve besmele okunduktan sonra durulmayıp sure evvelinden okumaya devam edilir. Vechin tatbiki şöyledir:

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمْ ﴿قَطْعْ﴾ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ ﴿وَصْلْ﴾ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

3) Vaslu’l-Evvel Kat’u’s-Sânî / وصل الأول قطع الثانى: Bu veche göre istiâze okunduktan sonra durulmayıp besmele okunur, besmele’nin sonunda ise durulup okumaya sure evvelinden devam edilir. Vechin tatbiki şöyledir:

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ ﴿وَصْلْ﴾ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمْ ﴿قَطْعْ﴾ اَلْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

4) Vaslu’l-Kull / وصل الكل: Bu veche göre istiâze okunduktan sonra durulmayıp besmele okunur ve besmele okunduktan sonra da durulmayıp sure evvelinden okumaya devam edilir. Vechin tatbiki şöyledir: 

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ ﴿وَصْلْ﴾ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ ﴿وَصْلْ﴾ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

a.2) Teysîr (İstanbul) Tariki’ne Göre

1) Vaslu’l-Kull / وصل الكل: Bu veche göre istiâze okunduktan sonra durulmayıp besmele okunur ve besmele okunduktan sonra da durulmayıp sure evvelinden okumaya devam edilir. Vechin tatbiki şöyledir:   

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ ﴿وَصْلْ﴾ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ ﴿وَصْلْ﴾ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

2) Kat’u’l-Kull / قطع الكل: Bu veche göre istiâze okunduktan sonra durulur besmele okunur ve besmele okunduktan sonra da durulup daha sonra sure evvelinden okumaya devam edilir. Vechin tatbiki şöyledir:   

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمْ ﴿قَطْعْ﴾ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمْ ﴿قَطْعْ﴾ اَلْحَمْدُ لِلَّهِ رَبّ الْعَالَمِينَ ِ

3) Kat’u’l-Evvel Vaslu’s-Sânî / قطع الأول وصل الثانى: Bu veche göre istiâze okunduktan sonra durulur besmele okunur ve besmele okunduktan sonra durulmayıp sure evvelinden okumaya devam edilir. Vechin tatbiki şöyledir:

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمْ ﴿قَطْعْ﴾ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ ﴿وَصْلْ﴾ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

4) Vaslu’l-Evvel Kat’u’s-Sânî / وصل الأول قطع الثانى: Bu veche göre istiâze okunduktan sonra durulmayıp besmele okunur, besmele’nin sonunda ise durulup okumaya sure evvelinden devam edilir. Vechin tatbiki şöyledir:

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ ﴿وَصْلْ﴾ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمْ ﴿قَطْعْ﴾ اَلْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Sure evvelinden okumaya başlayan bir kişi, bu vecihlerden herhangi birini tercih edebilir. Zira söz konusu vecihlerin hepsi caizdir.

b. İki Sure Arasında Besmele

Kıraat-ı aşere imamları, iki sure arasında besmele’nin okunup okunmaması üzerinde ihtilafa düşmüşlerdir. Bu ihtilafların hepsi dikkate alındığında, iki sure arasındaki vecihlerin beş olduğu görülür. Lakin kıraatini konu edindiğimiz İmam Şu’be, iki sure arasında üç vecih uygulamıştır. Bunları şöylece sıralayabiliriz:

1) Kat’u’l-Kull / قطع الكل: Bu veche göre birinci surenin sonunda durulup besmele okunur ve besmele’nin sonunda da durulup okumaya ikinci sureden devam edilir. Vechin tatbiki şöyledir:

وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدْ ﴿قَطْعْ﴾ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمْ ﴿قَطْعْ﴾ قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ

2) Kat’u’l-Evvel Vaslu’s-Sânî / قطع الأول وصل الثانى: Bu veche göre birinci surenin sonunda durulup besmele okunur ve besmele’nin sonunda durulmayıp ikinci surenin evvelinden okumaya devam edilir.  Vechin tatbiki şöyledir:

وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدْ ﴿قَطْعْ﴾ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ ﴿وَصْلْ﴾ قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ

3) Vaslu’l-Kull / وصل الكل: Bu veche göre birinci surenin sonunda durulmayıp besmele okunur ve besmele’nin sonunda da durulmayıp ikinci surenin evvelinden okumaya devam edilir. Vechin tatbiki şöyledir:

وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ ﴿وَصْلْ﴾ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ ﴿وَصْلْ﴾ قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ

İki sure arasında besmele’nin okunuş şekilleri böyledir. Okuyucu bu vecihlerden herhangi birini tercih etmekte tamamıyla serbesttir. Bununla birlikte bahsedilen vecihlerin bir istisnası da vardır. Bu istisna, Enfal ve Tevbe (Berâe) surelerinin arasındaki uygulamadır.

Not: Konuyla ilgili geniş bilgi için bkz. İbn Bâziş, Kitâbu’l-İknâ’ fi’l-Kırââti’s-Seb’, c. I, s. 149 vd.; Abdulfettah Palûvî, Zubdetu’l-İrfan fî Vucûhi’l-Kur’ân, s. 6–7; Fâiz Abdulkâdir Şeyhu’z-Zûr, Durûsun fî Tertîli’l-Kur’âni’l-Kerîm, s. 17 vd.; Muhammed es-Sâdık Kamhâvî, el-Burhân fî Tecvîdi’l-Kur’ân, s. 7 vd.; Seyyid Cuma Sellâm, İhkâmu’l-Ahkâm fî Tecvîdi’l-Kur’ân, s. 7 vd.; Husâmuddîn Selîm el-Geylânî, el-Beyân fî Ahkâmi Tecvîdi’l-Kur’an, s. 26 vd.; Muhammed Nebhân b. Huseyn Mısrî, Muzekkira fi’t-Tecvîd, s. 9 vd.; Dr. Necati Tetik, Kur’an-ı Kerim Ders Notları, s. 8 vd; Dr. İsmail Karaçam, Kur’an-ı Kerim’in Faziletleri ve Okunma Kaideleri, s. 352-361; Dr. Abdurrahman Çetin, Kur’an Okuma Esasları, s. 328-333.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir