Sözlükte imsak, tutmak demektir. Tanyerinin ağarması yani fecr-i sâdık denilen beyazlığın doğu ufkunda belirmesi ile gece sona erer ve imsak vakti girer. İmsak vaktinin girmesi ile yeme, içme ve cinsel ilişki gibi oruçla ilgili yasaklar başladığından bu vakte imsak ve seher vaktinde yenilen yemeğe de sahur denir.
Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor:
Sahur yapınız, çünkü sahurda bereket vardır. (Buhârî-Müslim-Tirmizî-Nesâî-İbni Mâce)
Örfî vakitlere göre, akşam güneşin batışı ile sabah güneşin doğuşu arasına gece denir. Şer’î vakitlere göre ise akşam güneşin batışı ile imsak vakti arasına gece ve gecenin altıda birinin son bölümüne de seher vakti denir.
Seher vakti, tevbelerin kabul edildiği, günahların bağışlandığı, ilâhî rahmetin, maddî ve mânevî bereketlerin saçıldığı bir zaman olduğundan,
Peygamberimiz “Sahur yapınız” yani seher vaktinde az çok bir şeyler yiyin “Çünkü sahurda bereket vardır” buyuruyor.
Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor:
Gündüz orucu için sahur yemeğinden, gece namazı için de kaylûleden (öğle uykusundan) yararlanın. (İbni Mâce-Hâkim)
Seher vakti kalkıp az çok bir şeyler yiyenler ve “Bâd-ı sabâ” denilen seher vakti doğudan esen yeli soluyanlar, ruhsal ve bedensel açıdan daha sağlıklı olacakları için
Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), “Gündüz orucu için sahur yemeğinden yararlanın” buyuruyor.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Bizim orucumuz ile ehl-i kitabın orucu arasındaki fark, sahur yemeğidir.
(Müslim-Tirmizî-Ebû Dâvûd-Nesâî)
Hıristiyanlara, yahudilere benzememek ve aramıza kalın bir çizgi çekmek için seher vaktinde kalkıp sahur yemeğini yiyelim ve seher vaktinin maddî, mânevî bereketinden yararlanalım!